18.03.2017

18 MART ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ

18 Mart Şehitleri Anma Günü

18 Mart Şehitleri Anma Gününde, Şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükran duygularımızla anıyoruz.

Çanakkale zaferi, tarih boyunca bağımsızlık, hürriyet ve vatan sevgisi uğruna savaşmaktan çekinmeyen Türk Milletinin sarsılmaz birlik ve beraberliğinin en güçlü nişanesi; tarihten silinmek istenen bir milletin, bütün imkânsızlıklara rağmen vatanını korumak için verdiği milli mücadelenin destanıdır.

Bir insanın dünya da iken ulaşmak isteyebileceği en yüce makam şehitlik makamıdır.  Şehitlik ve gazilik; insanın varabileceği en önemli manevi makamlardır. Dinimiz bizlere vatanımızı sevmeyi ve korumayı tavsiye ediyor. Vatanı uğrunda öldürülenleri de şehitlik mertebesiyle ödüllendiriyor. Şehitlerin ölü olmadıklarını Allah tarafından rızıklandırıldıklarını Kur'an-ı Kerim'den öğreniyoruz: 'Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler, Rableri katında Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar…' (Al-i İmran, 3/169-171) Sevgili Peygamberimiz (sav) ise şöyle buyuruyor:"Cennete giren hiçbir kimse, yeryüzündeki her şey kendisinin olsa bile dünyaya geri dönmeyi arzu etmez. Sadece şehit, gördüğü aşırı itibar ve ikram sebebiyle tekrar dünyaya dönmeyi ve on defa şehit olmayı ister." Peygamberimiz şehitliğe kavuşmayı şu şekilde ifade etmiştir. 'Kudret ve iradesiyle yaşadığım Allah'a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp öldürülmeyi, sonra tekrar dirilerek savaşıp tekrar öldürülmeyi, ardından yine dirilerek savaşıp yine öldürülmeyi arzu ederdim.' İşte bu nedenle, yüce dinimiz İslam, vatanı korumak için sınır boylarında nöbet tutmayı, vatanı için canını vermeyi, kanını akıtmayı şehitlik mertebesiyle ve cennetiyle ödüllendirmiştir. 

Bu cennet vatanımız kolaylıkla elde edilmiş değildir. İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ne de güzel ifade etmiş: Zannetme ki ecdadın asırlarca uyudu. Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu' Biz öyle bir ecdada sahibiz ki, öyle bir ecdadın torunları ve mirasçılarıyız ki, vatanımızın her karışında şehitlerimizin kanı vardır. Onları asla unutmamalıyız. Kıyamete kadar da rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anmalıyız. Vatanımızı sevmeli ve korumalıyız. Birlik ve beraberlik içerisinde yaşamalıyız. Sahip olduğumuz vatan, millet, bayrak ve ezan sevgisini ve şuurunu yeni yetişen neslimize de aktarmalıyız ki, Milli Şairimiz Mehmet Akif'in şu güzel ifadeleri hafızalardan hiç silinmesin; Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı! Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları aslan da bu cennet vatanı. Vatanımıza göz dikerek, milli birlik ve beraberliğimizi yok etmek isteyen düşmanlarımıza da Yüce Rabbimiz fırsat vermesin. Yeni yetişen neslimize milli ve manevi değerlerimizi aktarabilmeyi, gerektiğinde vatanımız için canımızı bile feda edebilmeyi, şehitlik mertebesini arzu edebilmeyi nasip etsin. Vatanımızı, bayrağımızı, milletimizi sevmeyi ve kardeş olarak kıyamete kadar cennet vatanımız üzerinde huzurlu bir şekilde yaşamayı Allah bizlere nasip etsin. 

Bu vesileyle, cennet vatanımızı bizlere armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşları olmak üzere, Çanakkale'de, Sakarya Zaferinde, Kurtuluş savaşında ve günümüze gelinceye kadar şehit olan tüm Mehmetçiklerimize, emniyet mensuplarımıza, öğretmenlerimize, gazilerimize ve Vatanımız ve Milletimiz için çalışıp ebedi aleme göç edenlerimize tüm ölmüşlerimize Allah'tan rahmet, şehit ve gazi yakınlarına da sabırlar dileriz.

                                                                                                             Yakup KOÇHAN

                                                                                                          Uzundere İlçe Müftüsü