01.09.2016

AYET VE HADİSLERDEN ÖRNEKLER

AYET VE HADİSLERDEN ÖRNEKLER

Gerçek müminler ancak o müminlerdir ki, Allah anıldığı zaman yürekleri ürperir, âyetleri okunduğu zaman imanlarını arttırır. Ve bunlar yalnızca Rablerine tevekkül ederler. (ENFAL/2)

O halde gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir. (TEĞABÜN/16)

Rablerinin azabından korkarlar. (MEARİC/27)

Allah, onların önlerindekini de, arkalarındakini de (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar, Allah'ın hoşnud olduğu kimseden başkasına şefaat etmezler. Hepsi de O'nun korkusundan titrerler. (ENBİYA/28)

Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin. (AL-İ İMRAN/102)

Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız, O, size bir furkan (hakkı batıldan ayırdedecek bir anlayış) verir ve günahlarınızı örtbas eder, sizi bağışlar. Allah büyük lütuf sahibidir. (ENFAL/29)

Sen ancak Kur'ân'a tabi olan ve görünmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan kimseyi sakındırırsın. İşte onu bir bağışlanma ve çok şerefli bir mükafatla müjdele. (YASİN/11)

1- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki: “Mümin, müminin aynasıdır.”[518]

Bir insan aynaya baktığı zaman, kendisinin güzel ve kusurlu yönlerini gördüğü gibi, mümin bir kimse de, diğer bir mümine baktığı za­man, kendi kusur, ayıp ve güzel taraflarını görür.

2- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:“Mümin, müminin aynası ve kardeşidir. Din kardeşinin namus, şeref ve bütün işlerini korur, mümkün olan işlerini ise görür. Olmadığı zamanlarda (onu aratmadan) işlerini yapar”[519]

3- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:“Müminler birbirlerine karşı, taşları birbirini tamamlayıp kilitleyen bir duvara benzer.”[520]

4- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:“Gerçek mümin, gerek eli, gerekse dili ile müminlerin can ve mallarına zarar dokundurmayan kimsedir. Muhacir ise, (Yurdunu terkeden değil) Allah'ın haram kıldığı şeyleri terkeden kimsedir.”[521]

5- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:“Gerçek mümin, tek bir barsağıyla, kâfir ise yedi barsağını do­yuruyor.”[522]

Açıklama:Mümin, bir barsağmı doyuruyor sözünden maksat az yemesi, yani tokgözlü olması, kâfirin ise çok yemesi yani açgözlü olmasıdır.[523]

6- Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:“Gerçek mümin, (ölüm anında) şakaklarının teriyle tanınır.[524]

Açıklama: Hakiki bir mümin, ölüm anında çok eziyet çekmesinden dolayı, şakak­larından ter döker ve böylece ahiret aleminde hak ettiği azabının tümünü ölüm anında vererek fani hayattan ayrılır. Oysa kâfirin durumu çok daha değişiktir. Kâfir bir kimseyi, ölüm anında çektiği azabtan çok ahîrette çe­keceği azab bekler.[525]